tiyatro

 

Arkadaşımla tiyatroya gittik. Canavar Sofrası isimli oyunu Şehir Tiyatrosu' nda seyrettik. Fatih reşat Nuri Sahnesini normalde çok sevmem; uzun arkaya doğru eğimi pek olmayan bir tiyatrodur. Bide çıkışta takılabileceğiniz, karnınızı doyurabileceğiniz hiçbir yer yok etrafta.. Ama tiyatroyu okadar değiştirmişlerdi ki; inanamazsınız.. Dikenli teller, kapılarda kocaman Alman bayrakları vardı.. Yer göstericilerin kollarındaki gamalı haçlı kollukları bile düşünmüşlerdi.. Hatta insanları o savaş ve kuşatma havasına sokmak için; 15 dakikalık aralarda almanca anonslar yapıyor, biz izleyicilere direktifler veriyorlardı. " 15 dakika sonra sokağa çıkma yasağı olacak; 5 dakika sonra yerinize dönmezseniz bir daha giremeyeceksiniz" falan gibi :) Almanca bide zaten epey kaba bir dil hakkaten o havaya girip sıkıntılandım.. Allah o günleri bir daha kimseye yaşatmasın.....

1 yorum:
Write yorum
  1. Şeker öncelikle blogun hayırlı olsun.Buna çok benzeyen bir atmosferle, ben de Kadıköy'de Emre Kınay'a ait olan Duru Tiyatro'da bir oyunda karşılaştım.Oyunun adı ' Bana Bir Picasso Gerek'ti ve iki kişilik bir performansa dayalı muhteşem bir oyundu.Bu tip gösteriler bize faşizmin ne menem birşey olduğunu göstermeye çalışırken,içinde yaşadığımız demokrasi soslu rejimin aslında ne kadar da benzer tatlar barındırdığını unutuyoruz.Aslında sanat da biraz bu yüzden var.Yaşasın sanat,yaşasın fikirlerin özgür dolaşımı ve ifade özgürlüğü.Benim blog oluşturmaya vaktim yok ama sana çeşitli konularda bazı metinler gönderebilirim, tabii yüksek müsadenle.İlk intiba olarak, blogunu çok güzel,sade ve estetik açıdan hoş bıulduğumu söylemeliyim.Zaten artık Facebook'a sığmıyordun.Başarılarının devamını dilerim şeker.

    YanıtlaSil

Öne Çıkan Yayın

Teknik resim nedir? Tarihsel gelişimi ve önemi nedir

  Resim sanatı ve tekniklerinin gelişimi, insanlık tarihi kadar eskidir. Mağaralardaki yaşamdan günümüze kadar uzanarak devamlılığını sürdür...